Başarı nedir? Nasıl elde edilir? Kimlere başarılı denilebilir? Tüm bu sorulara çok farklı ve çeşitli cevaplar verilebilir.
Eğitim DanışmanlığıÜniversiteye HazırlıkPlanlı ve Programlı Çalışmak
Başarı nedir? Nasıl elde edilir? Kimlere başarılı denilebilir? Tüm bu sorulara çok farklı ve çeşitli cevaplar verilebilir.
Üniversiteye hazırlanan her talebenin de elde etmek yegâne sonuçlardan biri başarıyı elde etmek. Bu başarının ne olduğu talebeden talebeye göre değişmekle birlikte başarıya ulaşan talebelerin ortak özelliği üniversite sınavına planlı ve programlı bir şekilde hazırlanmaktır. Bu nedenle planlı ve programlı bir şekilde üniversite sınavına hazırlanmak bu süreçte olmazsa olmazlardandır.
Programlı ve planlı işleyiş öğrenciyi ciddiyete, ciddiyet ise başarıya götürür. Planlı işleyişin bu kadar övülmesi ve tavsiye edilmesinin sebebi de budur. Kartacalı Hannibal’ın Roma ordularını yenebilmek için Alp dağlarından geçmesi, planlı işleyişin ciddiyeti, ciddiyetin ve azmin ise başarıya götürdüğü gerçeğinin tarihsel bir örneğidir.
Üniversite sınavlarına hazırlanan bir öğrencinin programlı işleyişten yoksun olması onu hedefsizlik girdabının içerisine sürükler ve başarıya giden yolda büyük yaralar almasına sebep olur. Adı üstünde talep eden talebe, işleyiş eksikliğinden kaynaklanan bir sorun karşısında talep etme şevkini kaybeder ve belirsizlikler denizinde kendisini sürüklenir halde bulur. Belirsizliğe karşı alınması gereken en önemli önlem, yolu aydınlatacak işleyiş meşalesidir. Bu meşale ise talebenin kendini tanıyarak yaptığı plan ve programdır.
İyi bir programlama bize hedef yolunda yardımcı ve yol gösterici olur. Peki iyi bir programlama nasıl yapılır? İyi bir plan ve program için yapılması gerekenlerden birisi durum analizidir. Bir kaptan hangi denizde olduğunu bilmeden nereye yelken açacağını bilmesi çok zordur. Öncelikli olarak öğrenci seviyesini belirlemeli ve ona göre düzenleme işlemine başlaması öğrenci için daha hayırlıdır. Seviye olarak nerede olduğunu anladıktan sonra öğrenci, önceliklerini sıralayarak kendisini belirli bir yolun içerisine sokmalı ve bu yoldan diğer dallara ayrılmalıdır. Örneğin; sayısal olan bir öğrenci fizik eksiğinin kimya eksiğinden daha derin olduğunu düşünüyorsa önceliğini fiziğe vermeli ve elinde kalan zaman ile de kimyaya yönelmesi daha mantıklıdır. Peki bu bahsedilen işleyiş nasıl yapılır? Fizikten itme momentum konusunda eksiği olan bir öğrencinin gidip elektrik manyetizma çalışması çok doğru değildir. Eksik olduğu düşünülen konu üzerinden bir işleyiş düzenlenmeli ve buna göre hareket edilmelidir. Lakin bir öğrencinin düşmemesi gereken en büyük hatalardan birisi de kendini diğer öğrencilerle kıyaslamasıdır. Her öğrenci farklı bir bünyeye ve farklı bir stile sahiptir. Başka bir öğrenciden gördüğü düzen kendisine uygun olmayabilir ve buna zorla kendisini adapte ettirmeye çalışabilir ki bu olmaması gereken bir zafiyettir. Öğrenci kendi yolunu kendi bulmalı. Bunu da kendisi için en doğru olanı bulana kadar deneyerek mümkündür. Öğrenci bu mantık ve elveriş çerçevesinde sabırla ilerlerse programlamasını tam olarak oturtarak özgüven kazanır.
Peki yazarımızın anlattığı bu planlı programlı çalışma hakkında bir örneği var mıdır? Tabii ki de vardır. Ben lise hayatı boyunca derslerin bazılarını dinleyen bazılarını dinlemeyen keyfe keder hareket eden bir öğrenciydim. 11. Sınıf bittikten sonra sınava çalışmaya başladım, ilk senemde o gün canım ne isterse onu çalışan bir öğrenciydim. Zorlandığım konulara fazla bakmaz keyif aldığım konuları daha çok çözerdim. Mezuna bırakmamın yegâne sebebi de budur. Mezun senemde ise oturup kendimle baş başa kalarak bir karara vardım. Kararım çok sıkı çalışıp herkesin bir şeyler başarabileceğini göstermekti. Öncelikle işime çok eksik olduğum matematik açığım ile başladım. Yazın kendime TYT denemeleri ve konu kitabı alarak her konuyu detayıyla çalıştım. Anlamadığım yerleri not aldım, bir bilene sordum. Bilen yoksa internet çağının bir genci olarak internetten araştırdım. Eksiklerimin tek tek üstünü çizdim. AYT matematik için de sürekli internetten yeni bilgiler elde etmeye çalıştım. Hiçbir şey anlamasam da üniversite matematik videolarını inceledim, bu tarz şeyler bana daha öğrenecek çok şey olduğunu hatırlattı. Tarz olarak ben hiçbir zaman kendime saat saat program ayarlamadım. Bana uygun olan bir sistem değildi bu. Onun yerine günümün tamamını o konuya ayırmak üzerine program yaptım. Elimde olan kaynaklardan gün içerisinde kendime bitirme ödevi verdim. Bu şekilde çalışarak eksiklerime yönelik yoğun bir çalışma yaptım. Dediğim gibi her öğrenci farklı bir sisteme uyar, deneyerek kullanması gerektiği yolu bulur. İsteyen saat saat program yapar, isteyen benim gibi konu üzerinden program yapar.
Gün sonunda üstüne basa basa söylediğim bu planlı ve programlı işleyişi yapabilen talebe kesinlikle başarılı olacak demek değildir. Öğrencinin vicdanı rahatlığı da çok önemlidir. Bir tıp öğrencisi ve başarıya karşı inanılmaz bir açlık besleyen bir öğrenci olarak size kesin olarak söyleyebilirim ki vicdani rahatlık sağladığınız sürece kazanacağınız ya da kaybedeceğiniz başarıların pek de bir önemi yoktur. Öğrenci, planlı programlı işleyişe önem göstermeli aynı zamanda vicdani rahatlığından da ödün vermemeli. İşin ucunda hiçbir şey kendimizden daha değerli değildir ve değerlerine sahip çıkmak insan oğlunun vazgeçilmezidir.